Kene - Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı - Kene Isırığı
Son
yıllarda daha sıkça duyulmaya başlayan, bahar-yaz dönemlerinde artış
gösteren ve ağırlıklı olarak keneler aracılığıyla bulaşan virütik bir
hastalıktır. İlk olarak 1944 yılında Kırım’da, sonra 1956 yılında
Kongo’da tanımlanmış ve sonra aynı hastalık olduğu anlaşılmıştır.
Keneler,
kan emerek beslendikleri için hemen tüm yabani ve evcil hayvanların
(inek, koyun, köpek, kemiriciler, yerde beslenen kuşlar vb.) üzerinde
bulunabilir ve bu hayvanlardan insana geçebilirler. Ayrıca, çalılık ve
yeşil, yüksek otlu alanlarda bulunan keneler, beslenmek için doğrudan
insanlara da geçip ısırabilirler. Bu nedenle daha çok kırsal bölgelerde
ve hayvancılıkla uğraşan kişilerde görülmekle birlikte kentsel
alanlardaki uygun ortamlarda da bulunabilirler.
Virüs
ile bulaşmış keneler, kan emişini tamamladıktan sonra ayrılırken bir
sıvı salgılarlar. Virüs genellikle bu sıvı ile bulaşır. Kan emdikleri
ve virüsü bulaştırdıkları tüm canlılar hasta olabilir fakat hastalık
genellikle hayvanlarda hafif ve bulgusuz seyreder. Bu nedenle daha az
görülmekle birlikte hasta hayvanların salgıları ve kanları aracılığıyla
da hastalık bulaşabilir.
Kenelerin kan emişi genellikle uzun bir
süreçtir. Sinekler gibi hemen sokup kısa sürede kan emişini
bırakmazlar. Kan emmeye başlayan kene, ağız kısmındaki hortumunu cilt
içine sokar ve doyuncaya kadar çıkartmaz. Bu hortum, geri çıkışı
engellemek için çıkıntılar içerdiğinden kolay çıkmaz. Bu nedenle keneyi
çıkartmak için zorlamamak gerekir. Çok zorlandığında sıvıyı erken
salgılayıp virüsü bulaştırabilir veya boru kısmı koparak cilt içinde
kalabilir. Ayrıca, zorlama kenenin patlayarak enfekte sıvı ve kanının
cildimizdeki çiziklerden ya da gözümüze sıçrayarak bulaşmasına yol
açabilir. Bu nedenle vücuda yapışık kene görüldüğünde bir cımbızla ağız
kısmından tutularak yavaşça sağa-sola oynatılıp bir vida gibi
çıkartılmaya çalışmalı ya da bir sağlık kurumuna başvurularak
çıkartılması sağlanmalıdır.
Hastalık oluşması ve bulguları:
Hastalık
genellikle kene ısırığı ile virüsün bulaşmasından 1-3 gün sonra ortaya
çıkar. Bu süre en fazla 9 güne kadar uzayabilir. Hasta hayvanın kan ve
vücut sıvıları bulaşmış ise bu durumda hastalığın ortaya çıkışı 13 güne
kadar uzayabilmektedir.
Ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik,
aşırı duyarlılık, kol, bacak ve sırtta şiddetli ağrı ve belirgin
iştahsızlık bulguları ile başlar. Bazen kusma, karın ağrısı ve ishal
olabilir.
İlk günlerde yüz ve göğüste küçük cilt altı kanamaları,
gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda bir yere çarpmış gibi
cilt altı kanamalar oluşabilir.
Burun kanaması, kanlı kusma, kanlı dışkılama, kanlı idrar görülebilir. Vajinal kanamaya da rastlanabilir.
Ağır olgularda hepatit, karaciğer, böbrek, akciğer yetmezlikleri oluşabilir.
Tedavi:
Diğer
çoğu virüs hastalıklarında olduğu gibi bu hastalığın da doğrudan bir
tedavisi ve etkili bir ilacı olmayıp daha çok destek tedavisi ve
bulguları gidermeye yönelik tedaviler ve bazı antivirütik ilaçlar
uygulanmaktadır.
Erken dönemde başlanılan destek tedavi daha
başarılı sonuç vermektedir. Geç başlanılan tedavi ve ağır seyredebilen
hastalık öldürücü olabilmektedir.
Hastalığa karşı aşı çalışması yürütülmekle birlikte henüz koruyucu bir aşı geliştirilememiştir.
Korunma:
Hastalık,
kenelerin sokması sonrası salgıladıkları sıvıyla, kenelerin
çıkartılırken ezilmesi sonucu çıkan sıvı ve kanıyla veya kene sokması
sonucu virüsü alıp hasta olmuş hayvanların kan ve salgıları ile
bulaşabilmektedir. Bu nedenle:
Mera ve meskenlerde yerleşik keneler
kan emerek beslenirler. Hayvanları kenelerden uzak tutarak kenelerin
yayılmaları engellenmelidir.
Yeşil ve piknik alanlarına
gidildiğinde (su kenarları, otlaklar, çalılık ve yüksek otlu alanlar)
uzun giysiler giymeli, bacakları açıkta bırakmamalı, paçalar çorap
içine konulup kenenin vücuda ulaşması zorlaştırılmalıdır. Dönüşte tüm
vücut kontrol edilip yapışık kene olup olmadığına bakılmalıdır.
Yeşil
alanlara giderken böcek kaçırıcı sıvı ve jeller cilde sürülebilir veya
giysilere emdirilebilir. Bu maddelerin az da olsa sağlık
sakıncaları
olduğu dikkate alınmalıdır. Hayvan besliyorsanız hayvanlarınızı
dolaştırırken onlara da bu sıvılardan sürebilirsiniz.
Vücuda yapışık
kene tespit edildiğinde keneyi çıkartmak için fazla zorlamamalı, halk
arasında yaygın olduğu şekliyle sigara veya kibritle yakma, kenenin
üzerine kolonya, alkol veya diğer kimyasal maddeler uygulanmamalıdır.
Bu maddeler kenenin daha erken aşamada kusmasına ve enfekte sıvıyı
vücudumuza salgılamasına neden olabilir.
Vücuda yapışık kene
tespit edildiğinde eldiven takarak ve bir cımbız ile kene vücuda
yapışık ağız kısmından tutularak yavaşça sağa-sola sallanarak bir vida
gibi çıkartılmalı veya bir sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması
sağlanmalıdır.
Hasta kişiler ile temasta vücut sıvıları aracılığıyla bulaşma olabileceği unutulmamalıdır.
Artık piknik yapmak da riskli hale geldi.
Kenelerle karşılaşmamanız dileğiyle,
Dr. Murat FIRAT
Halk Sağlığı Uzmanı
Son çeyrek yüzyılda modern yaşam tarzının getirdiği, kötü beslenme, hareketsizlik ve stres etkileri yaşamımızın dengesini alt üst etmiş durumdadır. Bu gibi nedenlerden dolayı çağımızda hastalıklarda artışlar görülmüştür. Tıp ilerlemesine rağmen, her derde deva olamamıştır. Bu gelişmeler üzerine asıl çarenin doğada olduğu anlaşılmıştır. Eskiden "kocakarı ilaçları" olarak tabir edilen yöntemlerin, günümüzde Alternatif Tıp inceleme alanına girmesi ile bitkilerin vucudumuz üzerindeki olumlu etkileri de kanıtlanmıştır. Doğadaki meyveler, sebzeler, baharatlar ve şifalı bitkiler bizlere doğanın bir hediyesi, yaradanın bir ikramıdır. Bizim bu ikramdan yararlanmamız alternatif tıbbın ortaya çıkışına ortam hazırlamıştır.
Sitedeki bütün konular